Çocuk dizisinin Ali Kemal'i rolünü ve diziyi startv.com.tr'ye anlattı

Star’da Pazartesi başlayacak Çocuk dizisi oyuncularından Serhat Teoman diziyi ve karakteri Ali Kemal’i startv.com.tr’ye anlattı. 

“Hikayenin toplumsal bir yaraya da parmak basıyor oluşu ilgimi çekti diyebilirim.”

Dizide iki çocuklu  baba rolüyle izleyici karşısına çıkacak olan yakışıklı oyuncu, çocuklarla ilişkisini şöyle anlattı;

“Çocuklarla aram iyidir. Gerek kendi yaşamımda gerekse de oynadığım dizilerde beraber rol aldığım çocuklarla hep tatlı bir ilişkimiz olmuştur.”

*Yeni diziniz hayırlı olsun, çocuk projesi ile buluşmanız nasıl gerçekleşti?

Çok teşekkür ederim. Bu projeyle yollarımızın kesişmesi yapımın bana senaryoyu iletip Ali Kemal karakterini okumamı istemeleriyle başladı. Senaryoyu okudum, Ali Kemal karakteri  beni çok etkiledi ve projenin içinde yer almak istedim.

*Senaryoda sizi etkileyen ne oldu?

Projenin genel hikayesi hoşuma gitti. Ekiple senaryo ve karakterim üzerine toplantılar yaptık. Hikayenin toplumsal bir yaraya da parmak basıyor oluşu ilgimi çekti diyebilirim. 

*Dizide Ali Kemal’i canlandırıyorsunuz, Biraz karakterinizi anlatır mısınız?   Nasıl bir karakter canlandırdığınız?

Babasının yıllar önce evi terk etmesiyle annesi tarafından genç yaşta şirketin başına geçirilmiş zeki, dürüst ve çalışkan bir karakter. Ailesi için her türlü yükü taşımaya hazır, iyi bir baba. 

*Dizide entrika, gizem ve ortaya çıkmayan sırlar var. İzleyiciyi bu dizide başka neler bekliyor? Dizinin ekrandaki diğer işlerden farkı ne?

Dizi başladıktan sonra bölümler ilerledikçe hikayede de seyirciyi şaşırtacak, heyecanla bir sonraki bölümü bekletecek unsurlar var. Şimdiden ben anlatmış olmak istemem. Ekrandaki diğer işlerden farkını soracak olursanız; bu her projede sorulur ve aslında hiçbir proje için bunun net, kesin cevapları yoktur. Bunun cevabını en doğru şekilde seyirci izlerken görür. Önemli olan seyirciye bir hikaye anlatırken onu o hikayenin içine çekebilmektir. Oynadığın oyunla vermek istediğin duygunun seyirciye geçip geçmemesidir önemli olan. Diğer yandan anlattığın hikayenin gerçek yaşamın içinde bir karşılığının da olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. 

*Çocuklarla aranız nasıl? Sizi severler mi? * set nasıl gidiyor? Uyumlu bir ekip misiniz?

Çocuklarla aram iyidir. Gerek kendi yaşamımda gerekse de oynadığım dizilerde beraber rol aldığım çocuklarla hep tatlı bir ilişkimiz olmuştur. Setimiz keyifli gidiyor. Yönetmenimizin Serkan Birinci olması benim için büyük keyif. Rol arkadaşlarımdan Nazan Kesal ile daha öncede beraber oynama fırsatımız olmuştu. İlk kez birlikte rol alacağım rol arkadaşlarım da var. Başladığımızdan bu yana ekip içinde güzel bir uyum yakaladığımızı düşünüyorum. Umarım seyirciye de aynı enerji geçer ekrandan. 

*Sporla da ilgileniyorsunuz?  Başka ilgi alanlarınız var mı?

Evet, sporla ilgileniyorum. Fırsat bulduğum her an nefes aldığım bir yer orası benim için. Çalışmadığım dönemlerde seyahat etmeyi, farklı dünyaları görmeyi seviyorum.

*Tiyatro tutkunuzu biliyoruz. Tiyatro, diziden daha mı fazla haz veriyor?

Ben bir oyuncu olarak tiyatro, dizi ve sinema oyunculuğu diye ayrılmasını ya da şu bana daha haz veriyor denmesini doğru bulmuyorum açıkçası. Çünkü üçünün de birbirinden farklı dinamikleri…Tiyatronun sinema ve dizi dünyasından en büyük farkı seyirciyle birebir iletişim halinde olmanız. İki tarafında birbirini canlı görüyor, orada vermeye çalıştığın duyguyu o an alıyor oluşu. Bu tabii ki farklı bir sorumluluk ve heyecan getiriyor insana. Dizi ve sinemada yanlış oynadığın bir sahneyi yeniden çekme fırsatın var. Bir oyuncu olarak bu üçü içinde hangi alanda oynuyor olursam olayım yaptığım işe saygım her zaman aynıdır. Bu daha önemli bu daha önemsiz diye ayırmak öncelikle kendime sonra da seyirciye haksızlık olur diye düşünüyorum. 

*Oyuncu olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz var mı?

Dizilerin artışı ve bunun büyük bir sektör haline gelişiyle birlikte birçok genç, oyuncu olmak istediğini dile getiriyor. Onlara verebileceğim en büyük tavsiye oyuncu olma isteklerinin nedenlerini iyi düşünüp tartmaları. Sadece göz önünde olup, tanınır olmak ve bunun maddi getirileri onları bu mesleğe iten güç ise o zaman yanlış yoldalar. Yok, eğer bu mesleğe olan bağlılıklarıyla hareket ediyorlarsa ve bu alanda kendilerini sürekli geliştirmek istiyorlarsa asla vazgeçmesinler.