Bıyıksız asla
“İşler Güçler” başlayalı çok uzun zaman olmadı ama şimdiden hem dizinin hem de oyuncularının geniş bir hayran kitlesi var. Ekranların yeni fenomenlerinden biri olma yolunda ilerleyen Ahmet Kural, Cosmopolitan dergisine ilginç açıklamalarda bulundu.
Hilton Garden Inn Golden Horn otelinde buluşacağımız sabah, Ahmet Kural’ın menajerinden bir telefon aldım. Ünlü oyuncunun çekiminin halen sürmekte olduğunu ama yine de bize verdiği sözü tutup hiç uyumadan çekim mekanına geleceğini söyledi. Bir anlık paniğim rahatlamaya dönüşse de, Kural için üzülmekten de kendimi alamadım. Çünkü yorgun argın geldiği otelde sadece röportaj yapmakla kalmayacak, stil editörümüzün seçtiklerini giyerek bol bol da poz verecekti.
O yine de hiç şikayet etmedi. Fotoğrafçımız istediği için trabzanlara tırmandı, her kıyafeti büyük zevkle giydi ve hatta ayarlamalar yapılırken kendi kendine dans etti. “Fikrimin İnce Gülü”, “Evimin Erkeği”, “Bir Bulut Olsam”, “Gazi” dizileri ile “Güneşin Oğlu” ve “Çalgı Çengi” adlı sinema filmlerinden aşina olduğumuz Ahmet Kural’ı biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Oyuncu olmak çok mu zor?
- Artık o kadar da zor değil; bunu görüyoruz. Oyuncu yerine ünlü olmak hevesi diyelim hatta biz buna... Gerçi o kişi belki de oyuncu olduğunu düşünür ama uzaktan yakından alakası yoktur aslında. Hatta birinin ona söylemesi gerekir; sigortalı bir işe girip çalışsın diye. Ama yok işte! Artık oyunculuk eğitimini almak da çok kolay nasıl olsa. Parasını veriyorlar, biraz eğitim alıyorlar ve ondan sonra bir ajansa kaydolup işi bitiriyorlar.
Siz nasıl oyuncu oldunuz?
- Eğitim dönemimde deneme çekimlerine başladım. İlk deneme çekimlerinden biri de “Fikrimin İnce Gülü”ydü. Çok beğendiler, ekibe dahil oldum. Benim için her şeyin orada başladığını söyleyebilirim.
YAKIŞIKLILIK ŞART OLSA BEN BURADA BULUNMAZDIM
İlla yakışıklı olunması gerektiğine inananlardan mısınız?
- İlla yakışıklı olunacak diye bir kuralın olduğuna ben inanmıyorum. Öyle bir durum olsaydı, ben burada olmazdım herhalde şu anda! Bu piyasada güzel adam var, karizmatik dediklerimiz var, çirkin ama kendini izleten adamlar var. Bu, bence kendini seyirciye sevdirmeyle ve kabul ettirmeyle alakalı bir durum.
Dizide gerçek isimlerinizle oynama düşüncesi nasıl ortaya çıktı?
- Bunu senaristimiz ve yönetmenimiz Selçuk Aydemir düşündü. Derdiniz bir sektör komedisi yapıp, o sektörde yaşananları anlatmaksa, kendi isminizi kullanmak daha etkiliyici ve doğru karar. Ahmet Kural değil de “x” isimli bir karakter olsaydı canlandırdığım adam, ne kadar inandırıcı görünürdü bilemiyorum. Seyircinin kafasında belirecek “Sanki siz yaşamadınız bunları” sorusunu bu şekilde kaldırdığımızı ve daha inandırıcı olduğumuzu düşünüyorum. Daha da önemlisi, seyirciye daha samimi ve gerçek geliyoruz.
İSTERSEM MAKYAJSIZ ÇOK ÇİRKİN OLABİLİRİM
Sizi çok yakışıklı bulan da var, fazla abartıldığınızı düşünen de. Siz kendinizi nasıl buluyorsunuz?
- Çok yakışıklı değilim. Çirkin bir adam da değilim. Eğer istersem çok çirkin bir adam da olabilirim. Hem de hiç makyaj kullanılmadan. Bir de kendimi iyi satarım.
Bıyıklarınızla bütünleştiniz. Kimsenin de şikayeti yok gibi. Yine de bir gün kesmeyi düşünüyor musunuz?
- Hayır, düşünmüyorum. Bir dizide bıyıksız oynamam gerekiyordu. Öyle de yaptım. Ama üç bölüm sonrasında yapımcının özel isteğiyle bıyık bıraktım. Bıyıksız olmuyor. Onunla bütünleşmişim. Bıyıksız çok yabancı geliyorum kendime. Sanki yaşım küçülüyor. Ayrıca bıyığımın ortasını kesmediğimi söylemeliyim. Doğal halidir.
Sette çok fazla zaman geçiriyorsunuz. Önceden yapıp da şimdi mahrum kaldığınız bir şey var mı?
- Özel hayatımız kalmıyor. Daha tatil yapamadım mesela. Ama çalışırken o kadar eğleniyoruz ki, kendimizi tatildeymiş gibi hissediyoruz.
YETERİNCE DÖVMEM VAR YENİSİNİ YAPTIRMAM
Dövme yaptırınca arkası gelir derler, siz bileğinizdeki B harfi dışında başka dövme yaptırmayı düşünüyor musunuz?
- Yok, yaptırmayacağım artık. Bir tane değil çünkü; yeterince dövmem var.
Diziyi izleyenler karınlarına ağrı girene kadar güldüğünü söylüyor. Sizi en çok ne güldürüyor?
- Murat Cemcir’e çok gülüyorum. Yaptığımız her muhabbetten malzeme çıkıyor, bir sahne oluşuyor. Eğleniyoruz, üretiyoruz, gülüyoruz.
Normalde de bu kadar komik misiniz?
- Arkadaşlar komik olduğumu söyler. Güldürmeyi ve gülmeyi çok seviyorum.
ÇOCUKKEN DE YARAMAZDIM DÜZELMEYE NİYETİM YOK
Çocukken çok yaramazmış gibi bir imajınız var. Annenizi en çok hangi konuda zorladınız?
- Küçükken annemi iki haftada bir okulda görürdüm. Hocalarım benden çok şikayetçiydi. Çok yaramazmışım ama çalışkanmışım. Düzelmedim, düzelmeyeceğim de.
İstanbul’a geldiğinizde en çok hangi konuda zorlandınız?
- İkinci köprüye çıkmak konusu beni çok zorluyordu. Başka da bir sıkıntım olmadı, çok şükür!
DOĞUM GÜNÜM 10 KASIM ASLA GÜNÜNDE KUTLAMAM
Doğum gününüzü 10 Kasım’da kutlamayıp iki gün sonra kutladığınız doğru mu?
- Evet. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünüyle aynı güne denk gelmesinden dolayı doğum günlerimi birkaç gün önce veya birkaç gün sonra kutlarım.
Hürriyet Kelebek