‘Müge’ karakterini canlandıran Esra Kızıldoğan, hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Sefirin Kızı dizisinde ‘Müge’ karakterini canlandıran Esra Kızıldoğan, hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Sefirin Kızı dizisinde Müge karakterini canlandırıyorsunuz. Oynadığınız karakterinizi anlatabilir misiniz?
Müge tıp ve psikoloji eğitimi almış, akıllı, kendi ayakları üzerinde durabilen, sevgi dolu fakat zaaflı bir kadın. Zaafları söz konusu olduğunda ise dengesini kaybedebiliyor. Hırçınlaşıyor, acı ile baş ederken hatalar yapabiliyor. Çünkü hayatın gerçekleriyle ve acılarla baş etmek enteresan bir sınavdır. Bu sınavda kendiniz hakkında hiç bilmediğiniz taraflarınızla karşılaşabilirsiniz ve şaşırırsınız. Müge’de hem şaşırıyor hem şaşırtıyor. Evet güçlü ve mücadeleci ama bazen de güçsüz ve yorgun. Zıtlıklarla dolu bir karakter, tüm insanlar gibi..
Dizideki kadın karakterler güçlü ve mücadeleci. Sevdikleri için her şeyi göze alıyorlar. Bu karakterler Türk kadınını temsil edip onlara örnek olur mu? Dizinin bu kadar beğenilmesinde sizce bunun da etkisi var mı?
Bu karakterler Türkiyeli kadınları temsil edip, örnek olur mu bilmiyorum. Biz bir hikaye anlatıyoruz. Seyirci bu hikayeyi izlerken bizimle birlikte bir yolculuğa çıkıyor aslında. Bu yolculukta kendini bulduğu, kızdığı, mutlu olduğu, neşelendiği, üzüldüğü ve daha bir çok duygu hissettiği anlar yaşıyor. Bir hikayeyi paylaşıyoruz kısacası. Bu noktada örnek almak veya temsil edildiğini düşünmek seyircinin takdiri aslında. Ama Sefirin Kızı’na hem ülkemizden hem de dünyanın her yerinden çok büyük bir ilgi var. Bu da hikayemizi doğru ve güzel bir şekilde aktarabildiğimizi hissettiriyor.
Projede sizi en çok etkileyen şey ne oldu?
O kadar çok ki... Bir kere projenin en başından beri büyük bir titizlik ve özenle çalışılıyor. Bu çok kıymetli. Uzun bir ön hazırlık süreci oldu. Senaryo, oyuncu seçimleri, mekanlar vs.. üzerine büyük bir dikkatle çalışıldı. Yönetmenlerimiz Emre Kabakuşak, Murat Aksu ve Zeliha Orman üst düzey bilgi ve tecrübeleriyle ve güzel kalpleriyle bu hikayenin dünyasını kurdular. Tüm ekip ve oyuncu arkadaşlarım büyük bir inançla çalışıyoruz. Çok iyi bir senaryomuz var. Birbirimize inanıyoruz ve güveniyoruz. Seyirciden de karşılığını görebiliyoruz. Daha ne olsun:) Bunların hepsi çok etkileyici ve mutluluk verici.
Sefirin Kızının farkı ne sizce?
Farkı sanırım yukarda anlattığım sebeplerden dolayı ortaya kaliteli ve samimi bir iş çıkması. Yaptığı işi takıntılı bir şekilde seven ve sahip çıkan bir ekibiz biz. Çalışkanlar sınıfı gibiyiz:) En zorlu günlerde bile dayanışma içerisinde çalışıyoruz. Ve sakiniz.. Tüm bunlar fark yaratıyor galiba.
Müge karakterinde sizi cezbeden sebepler nelerdir?
Müge’de beni cezbeden şey zıtlıklarla dolu olması. İnsana dair her duyguyu barındırıyor ve ideal bir karakter değil. Bu bir oyuncu için bulunmaz bir nimettir zaten. Düz bir çizgide ilerlemiyor Müge, inişleri çıkışları var. Çok gerçek. Şaşırtıcı ve beklenmedik. Oynaması da çok zevkli.
İlerleyen dönemlerde nasıl bir Müge göreceğiz? Akın'nın yaptıklarını öğrendikten sonra Müge nasıl bir tavır alacak sizce?
İnanın ben de bilmiyorum. Sağı solu hiç belli olmuyor Müge’nin. Bu soruyu bu süprizlerle dolu ve güzel senaryoyu yazan Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem’e sormalısınız.
Böyle bir durumda siz kalsaydınız ne yapardınız?
Böyle bir durumda kalsaydım kesinlikle Müge gibi davranmayacağımı biliyorum. Evet çok acı, evet kabullenilmesi çok çok zor ama karşımda böyle bir şeye maruz kalmış bir insan varsa ben asla önce kendi acıma odaklanamam. O kişiye yardım etmek, destek olmak ve o kişiyi korumak isterim. Herkesten, her şeyden ve gerekirse kendimden bile. Hesap soracağım kişi mağdur değil fail olur.
Aşk için neleri göze alırdınız?
Aşk için hiçbirşeyi göze almak istemiyorum ya.. Hahahah.. Zamanla aşk tanımınız ve aşkı yaşama biçiminiz değişiyor, değişmeli de bence.. Bir şeyleri hala 18 yaşında gibi yaşayamazsınız. Ben şu anda kendi yolunda su gibi akan, hakiki ve samimi hissettiğim anlarda mutlu oluyorum. Birini gerçekten sevmek, birinin sizi gerçekten sevmesine izin vermek, kalbini açmak, güvenmek, güzelliklerde ve zorluklarda yan yana durabilmek, bunlar zaten bayağı birşeyi göze almak demek değil mi?
Çekimler Muğla’da devam ediyor. Böyle güzel bir şehirde olmak, şans diyebilir miyiz? Setinizdeki ortamı anlatır mısınız?
Gerçekten inanılmaz şanslıyız. Açıkçası İstanbul’a dönmek gelmiyor bazen içimizden. Çok özlemişiz yeşilliği, küçük binaları, doğayla ve hayvanlarla iç içe olmayı. Hepimize çok iyi geliyor. İster istemez bu şehrin verdiği huzur sete de yansıyor tabii.
Oyunculuk dışında ilgilendiğiniz hobileriniz vs. var mı? Varsa nelerdir?
Yüzmeyi çok seviyorum. Yaklaşık 7 yıldır haftada 2-3 gün düzenli yüzüyorum, gerçi bu ara bir sakatlık yaşadığım için malesef ara vermek zorunda kaldım ama hızlıca iyileşmeye çalışıyorum. Yüzmek benim için olmazsa olmaz bir şey.
Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?
Oyuculuk dışında bir mesleğim daha var zaten ama tabii çok uzak bir iş değil. Oyunculuk dersleri veriyorum. Çok sevdiğim ve çok saygı duyduğum öğrencilerim var hatta artık hemen hemen hepsi meslektaşım oldular. Karşılıklı olarak dört gözle dizinin yaz tatiline girmesini ve derslere yeniden başlayıp kavuşmayı bekliyoruz.
Buradan izleyicilere ne söylemek istersiniz?
Teşekkür etmek isterim. Bizim işimizin olmazsa olmazı seyircidir. Siz elinizden geleni yapsanız da seyirci izlemeyi tercih etmezse varolmanız mümkün olmaz. Teşekkür ediyorum, ilerleyen bölümlerde görüşmek üzere:)